Avrupa’da çılgın partiler, uyuşturucu ve seks turizmi denilince akla gelen ilk şehir olan Amsterdam, imajını değiştirmeye çalışıyor. Turist sayısındaki artışa ‘dur’ demek isteyen belediye yönetimi, caddeleri alkol tüketimi ve sokakta tuvalet kullanımına karşı yasak levhalarla süsledi. Seks turizminin kalbi Red Street olarak bilinen Red Light District’teki işletmelerin kapanış saatini şubat ayında iki saat erkene itti.
Pandemi öncesinde olduğu gibi bu yıl da 20 milyon turistin Amsterdam’a gelmesi bekleniyor. 2021 yılında şehir yönetimi, turist sayısının daha fazla artmasını önlemek için yeni önlemler almaya karar verdi.
İngilizler, Avrupalı ziyaretçiler arasında başı çekiyor. Newcastle’dan gelen, kanalda bekleyen “kenevir teknesine” binmek için sırada bekleyen genç turist, Amsterdam’ı seçme nedenini “tatil yapmak, esrar içmek ve eğlenmek” olarak açıklıyor. Bu, tamamen yasal olarak esrar içebilen, şehri kanallarda bir saat boyunca dolaşabilen ve her gün tekrar tekrar yelken açabilen bir tekne.
Amsterdam’a bir fuar için geldiğini belirten bir başka İngiliz turist, Red Street’te bir gün geçirmek için izin aldığını söylüyor. Elindeki esrar sigarasını soruyoruz. Yasak olduğunu bildiğini ama herhangi bir polisin gelip kendisini cezalandıracağına inanmadığını söylüyor.
Partiye gelen ve sokaklarda büyük gürültüye neden olan turistler de şehrin bir başka sorunu. Kent yönetimi özellikle 18-35 yaş ortası İngilizlere yönelik başlattığı “Uzak Dur” kampanyasıyla “Amsterdam’a sıkıntılı bir gece için gelmeyin” mesajını veriyor. İnternette yürütülen kampanya kapsamında yayınlanan video kliplerde, sonu karakol veya hastane olan örneklere yer veriliyor.
“Bu saçmalıkları durdur”
Turizm çılgınlığından en çok etkilenenler elbette ki Amsterdam şehir merkezinde yaşayanlar. Kent sakinleri “Bu saçmalığa son verin” sloganıyla girişim başlattı. Girişimin öncülerinden Els Iping, şehrin tarihi merkezinde yaşayan insanların ve çocuklu ailelerin unutulmaması gerektiğini vurguluyor. 40 yıldır burada yaşayan İpin, evlerin önündeki merdivenlerdeki kusmukları temizlemekten yorulduklarını söylüyor.
“Pek çok turist tarihi şehir merkezinin güzelliklerini görmek için değil, fuhuş, marihuana dükkanları ve sokak uyuşturucu satıcıları için esrar içip tüttürmek için geliyor” diyen Iping, Amsterdam’ı Amsterdam yapan özelliklerin marihuana ve Red Street’e liberal yaklaşımın olduğu görüşüne katılmaz. Red Street’te kadınların vitrinlerde kendilerini sergiledikleri “vitrin genelevlerinin” 1960’lardan beri var olduğunu belirten Iping, “Buraya taşındığımda hemen köşe başındaydı. Mahallede başka birçok tüccar ve işletme vardı. Şimdi her şey seks, uyuşturucu ve fast-food’a dönüştü.”
“Bu saçmalığa son” girişimine üye olan kent sakinleri, Kızıl Sokak bölgesinde bir süre bizzat devriye gezdi. Fosforlu sarı ikaz yeleklerini giyerek geceleri gürültü yapanları uyardılar ve geceleri sessizce uyumak isteyen sıradan insanların da burada yaşadığını hatırlattılar. Iping, uyardığı kişilerin genel olarak anlayış gösterdiğini ve özür dilediğini belirtiyor. Ancak bir süre sonra bölgede uyuşturucu ve alkolden para kazanan operatörlerin amacı seks haline geldi ve tehdit ve alaylara maruz kaldılar. Iping, işletmelerin iki saatlik kapanış süresinden ve uğradıkları maddi kayıptan kendilerini sorumlu tuttuklarını açıklıyor.
tüketim toplumu turizmi
Pazarlama şirketi Amsterdam & Partners’ın yöneticisi Geerte Udo, “Amsterdam o kadar iyi tanındı ki artık reklam yapmak zorunda değiliz” diyor. Ancak kitle turizminin olumsuz etkilerinin son yıllarda değerli bir sorun haline geldiğini de kabul ediyor.
Udo, “Her şehirde yerel kültüre saygı duyulmalı. Son 10-15 yılda bunu biraz gözden kaçırmış olabiliriz” diyor.
Arz ve talep
Amsterdam şehir yönetimi, parti turizminin önüne geçmek için yasaklar ve yeni kuralların yanı sıra arzda da değişiklik yapmayı hedefliyor. Turistlere esrar tüketiminin yasaklanması ve fuhuşun kent merkezinden çıkarılması önerileri yıllardır tartışılıyor. Yıl sonuna kadar seks işçileri için Amsterdam’ın dış kesimlerinde bir lokasyona sahip olunması planlanıyor. Ancak seks işçileri ve bazı şehir sakinleri, dışarıdakilerin dindar olmadığı gerekçesiyle bu plana karşı çıkıyor.
Esrar dükkanları konusunda ise kanunun uygulanmasının yeterli olacağı vurgulanıyor. “Bu saçmalığa son verin” girişiminden Iping, maddelere göre esrarın aslında yalnızca Hollandalılara satılabileceğini, ancak Amsterdam’ın bir istisna olduğunu hatırlatıyor. Iping, Red Caddesi’ndeki işletmelerin kapanış saatlerinin öne alınması uygulamasının etkili olduğunu ve bölgenin özellikle geceleri daha sessiz hale geldiğini belirtiyor.
DW Türkçe’ye VPN ile sansürsüz nasıl erişebilirim?
